Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu işledikleri gerekçesiyle tutuklama talep edildikten sonra, Türkiye’nin İsrail’le ilgili soykırım davasına müdahil olma hazırlıkları tamamlandı. Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan toplantılar sonucunda müdahillik başvurusu dosyası teknik ve hukuki detaylarla gözden geçirilip Türkiye’nin hassasiyetleri dikkate alındı.
Başvuru dosyası Güney Afrika’nın başvurusuyla çakışmayacak şekilde hazırlandı ve somut delillerle desteklendi. Dosya, İsrail’in uluslararası hukuk açısından soykırım eşiğini aştığına dair belgeleri içerirken aynı zamanda eski Yugoslavya döneminde Srebrenitsa kasabasında işlenen soykırım suçuyla ilgili Uluslararası Adalet Divanı kararlarına da atıflarda bulunuldu. Dosya akademisyenler, hukukçular, diplomatlar ve siyasilerin katkılarıyla detaylı bir şekilde hazırlandı.
Dosyada, İsrail’in soykırım suçu işlediğine dair belgelerin yanı sıra Filistin’de ölenlerin çoğunluğunun kadınlar ve çocuklardan oluşmasının soyun devamını engelleme amacı taşıdığı belgeler de bulunmaktadır. Müdahillik dosyasının hazırlıklarında yer alan AK Parti hukukçuları, İsrail’in farklı yöntemlerle soykırım eşiğini aştığını belirtirken dosyada gıda ulaşımının engellenmesi, doğum engelinin konulması, psikolojik şiddetin uygulanması gibi detaylar ele alındı. İsrail’in savunması ise savaş suçu olduğu yönündedir ancak Türkiye’nin hazırladığı müdahillik dosyası, İsrail’in iddialarını çürütecek teknik ve detaylı delillerle desteklendi.
Sonuç olarak, Türkiye’nin İsrail’le ilgili soykırım davasına müdahil olma adımları hızla ilerliyor. Dosya, uluslararası hukuk açısından İsrail’in soykırım eşiğini aştığını kanıtlayacak belgeler ve delillerle donatılmış durumda. Türkiye’nin hassasiyetleri de dikkate alınarak hazırlanan dosya, uluslararası toplumun dikkatini çekmeyi başarmış durumda. Bu gelişmeler, İsrail’in hareketlerine karşı uluslararası cezai sorumluluk alma yolunda atılan önemli adımları temsil etmekte.