Türk demokrasisi, 2007 yılının nisan ayında TBMM tarafından gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yeni bir muhtıra ile karşı karşıya kaldı. Seçimler öncesinde Abdullah Gül’ün AK Parti adayı olacağı kulislere yansırken, askeri kesim özellikle İslami kökenleri ve eşinin başörtülü olması nedeniyle bu isme karşı çıkıyordu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın, 12 Nisan’da kuvvet komutanlarıyla düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği sözler, sürecin fitilini ateşledi.
Bu sözler iktidar tarafından tepkiyle karşılanırken, “Cumhuriyet mitingleri” düzenlendi. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı seçimi için 367 tartışması da yaşandı. Anayasa’da belirtilen 367 sayısının tartışmalı yorumlarıyla, oylamalara en az 367 kişinin katılması gerektiği iddiası ortaya atıldı, bu durum iktidar partisini zor durumda bıraktı.
Seçimlerin yapılacağı 27 Nisan günü yaklaştıkça siyasi çevrelerde farklı bir aday çıkacağı konuşulurken, AK Parti’nin adayı yine Abdullah Gül oldu. Ancak, CHP’nin 367 iddiasıyla seçimi Anayasa Mahkemesi’ne taşımasıyla süreç daha da karmaşık hale geldi. Aynı gün E-muhtıra olarak anılan bir basın açıklaması Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine konuldu.
Hükümet, bu duruma nasıl karşılık vereceğini gece boyu tartışırken, Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanlığı’nın hükümete karşı bir ifade kullanmasının kabul edilemez olduğunu açıkladı. Ardından, Genelkurmay Başkanı ile yapılan telefon görüşmesi detayları ortaya çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının ardından, 22 Temmuz’da erken seçim kararı alındı ve Anayasa’da bazı değişiklikler yapıldı.
Halk oylaması sonucunda anayasa değişikliği kabul edildi. Seçimlerde AK Parti birinci parti olarak çıkarken, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçilmek için üç turda 367 oy barajını aşamadı ve üçüncü turda 339 oy alarak Cumhurbaşkanı oldu. Daha sonra, E-muhtıra Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden kaldırıldı ve Yaşar Büyükanıt 2012’de metni kendisinin kaleme aldığını açıkladı. Ancak, soruşturma Büyükanıt’ın vefatıyla kapatıldı.
