Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, tutuklu sanık Ahmet Bostancı ve avukatları hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın “zincirleme şekilde Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan cezalandırılmasını talep etti. Savunmasını yapan sanık Bostancı ise, dava konusu bazı tweetlerin kendisine ait olmadığını belirterek, İslam hukukuna göre inançsız bir kişinin arkasından dua edilmemesi gerektiğini savundu ve 2 ay cezaevinde kaldığını belirterek beraatini talep etti. Mahkeme, kararını vererek sanık Ahmet Bostancı’ya “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası verdi.
Olay, geçen yıl Gayrettepe’deki bir camide görevli imamın, 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’e dua etmesinden rahatsız olan bir kişinin sosyal medyada paylaştığı video ile başladı. Paylaşımın yapıldığı rumuzlu hesabın Ahmet Bostancı’ya ait olduğu tespit edildi ve şüpheli Ümraniye’de gözaltına alınarak tutuklandı. İddianamede, sanığın “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis isteniyordu. Savcının mütalaasının ardından mahkeme, sanığı suçlu buldu ve 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.
Bu olay, ülkemizde hassasiyetle ele alınan Atatürk’e hakaret suçlarından biridir. Mahkeme kararlarıyla bu tür suçlara karşı caydırıcı tedbirler alınmaya çalışılmaktadır. Sanık Ahmet Bostancı’nın savunması ve mahkemenin verdiği karar, Türkiye’nin farklı kesimlerinde farklı yorumlara sebep olabilir. Ancak yargının verdiği karar, hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde alınmıştır.
Sonuç olarak, Ahmet Bostancı’nın “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan aldığı 3 yıl 9 ay hapis cezası, ülkemizdeki yasal düzenlemelere ve hukuk normlarına uygun olarak verilmiştir. Bu tür olaylar, toplumda saygı ve hoşgörü kavramlarının önemini bir kez daha gündeme getirmektedir. Yargı kararlarının toplumsal barış ve adalet açısından önemli olduğu unutulmamalıdır.