19 Haziran’da Lübnan’daki Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Güney Kıbrıs’ın Yahudilerin arka bahçesi haline geldiğini ve Lefkoşa’yı uyararak Kıbrıs havalimanlarını ve üslerini Lübnan’ı hedef alacak uçaklara açmanın Rum yönetiminin savaşa dahil olduğu anlamına geleceğini belirtti. Bu uyarının ardından Rumlar, İsrail ordusundan askeri destek de almaya başladı. Gazze soykırımında İsrail’e destek veren Güney Kıbrıs yönetimi, havaalanlarını Siyonistlere açmanın yanı sıra MOSSAD üssü kurulmasına da izin verdi.
Fransız bir istihbarat kaynağı, MOSSAD’ın Güney Kıbrıs’ta üslenmeden önce Rum güvenlik güçleriyle iş birliği içinde olduğunu aktardı. MOSSAD’ın en az bir üs kurmadan önce Güney Kıbrıs istihbaratıyla yakın ilişki içinde olduğu belirtildi. Rumların Kıbrıs hava sahasını İsrail savaş uçaklarına açması, hava savunma sisteminden kaçınmak için jetlere geniş manevra alanı sağlıyor. Bir diplomat ise İsrail ordusunun 2022’den beri Güney Kıbrıs’ta yaptığı tatbikatlarda “Lübnan işgalini çalıştığını” savundu.
İsrail, özellikle 2020 sonrasında Rum yönetimiyle ilişkilerini en üst düzeye çıkararak 2022 Mayıs’ında Güney Kıbrıs’a asker çıkarmış ve “Ateş Arabaları” adı altında tatbikat gerçekleştirmişti. Bir Fransız diplomat, Kıbrıs’ın İsrail için bir tür hinterland olarak görüldüğünü ve İsrail’in Lübnan’a benzediği için Kıbrıs topraklarında işgal tatbikatları yaptığını belirtti.
Genel olarak, Güney Kıbrıs’ın İsrail’e destek vermesi ve MOSSAD’ın Ada’da üslenmesine izin vermesi, bölgede gerilimin artmasına ve Hizbullah tehditlerinin yükselmesine neden oldu. Rum yönetimi, İsrail ordusunun bölgedeki varlığıyla daha da güçlenirken, Lübnan’ın endişeleri de artmış durumda. Özellikle Güney Kıbrıs’ta yapılan tatbikatlar ve MOSSAD’ın faaliyetleri, bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getiriyor.
Sonuç olarak, Güney Kıbrıs’ın İsrail ile yakın iş birliği içinde olması ve MOSSAD’ın Ada’da üslenmesine izin vermesi, bölgedeki jeopolitik dinamikleri etkileyerek gerilimi artırıyor. Hizbullah’ın tehditleri, İsrail’in bölgedeki varlığı ve Lübnan’ın endişeleri, Kıbrıs’ta yeni bir gerilim dönemine işaret ediyor. Bu durum, bölgedeki istikrarı tehdit edebilecek potansiyel bir krize dönüşebilir.
