İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Han Yunus şehrinin kuzeyindeki bölgelerden çekilmesi, Filistinlilere ait mülklerde geniş çapta tahribata sebep oldu. Kuzey Han Yunus’taki onlarca konut ve Filistinli mülkleri, İsrail askerleri tarafından yerle bir edildi. Bu durum, Gazze’deki Sivil Savunma Teşkilatı ile sağlık ve Uluslararası Kızıl Haç ekiplerinin cesetleri enkaz altından çıkarmak için çaba harcamasına yol açtı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, kentte çok sayıda ceset ve parçalanmış vücut parçaları bulunduğu belirtildi ve bu cesetler Nasır Hastanesi’ne nakledildi.
İsrail ordusunun kuzey Han Yunus’a düzenlediği saldırı, binlerce Filistinlinin evlerinden zorla Gazze Şeridi’nin batı ve orta bölgelerine taşınmasına neden oldu. İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda 40 bin 334 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 93 bin 356 kişinin yaralandığı belirtildi. Bu ölüm ve yaralanma sayılarının arasında en az 16 bin 480 çocuk ve 10 bin 980 kadının bulunduğu ifade edildi. Halen enkaz altında binlerce cesedin olduğu bildirilirken, saldırılarda halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumlarının hedef alınarak sivil altyapının da tahrip edildiği vurgulandı.
Gazze’deki olaylar neticesinde, İsrail ordusunun Han Yunus’ta gerçekleştirdiği saldırılarla Filistinlilere ait mülk ve konutlarda büyük çapta tahribat meydana geldi. Bu durum, Filistin sivil savunma ekipleri ve uluslararası yardım kuruluşlarının cesetleri enkaz altından çıkarma çalışmalarının zorlaştığını gösterdi. Han Yunus’un kuzeyinde gerçekleşen saldırılarda şehirde yaşayan sivillerin evlerinden zorla çıkarıldığı ve farklı bölgelere taşındığı belirtildi.
Özetle, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus kentinde gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda büyük bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Binlerce Filistinlinin canını kaybettiği ve yaralandığı bu saldırılar, uluslararası toplumun dikkatini çekmekte ve Filistinlilere gösterilen insani yardım ihtiyacını artırmaktadır. Saldırılar sonucunda mülteci durumuna düşen sivillerin yaşadığı zorluklar ve altyapıya verilen zararlar, bölgede bir barış ve istikrara ulaşma çabalarını da olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, uluslararası toplumun bu duruma duyarsız kalmaması ve gerekli yardımları ivedilikle sağlaması gerekmektedir.
