Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Türkiye’nin İsrail’e uyguladığı 54 üründe ihracat kısıtlaması hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi. Erbakan, “ABD’nin ‘Genişletilmiş Büyük Ortadoğu’ projesi kapsamında ‘Demokrasi Yardım Diyaloğu’nun eş başkanlığı ve ‘Ilımlı İslam’ kavramının sözcülüğü görevlerini üstlenen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görevlerini geri vermesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım akışını sağlamaya kadar İsrail ile ticaret kısıtlaması kararı alınmasının ardından Erbakan’ın açıklamaları dikkat çekti.
Erbakan, ihracat kısıtlamasının tek başına yeterli olmadığını vurgulayarak Erdoğan’a seslendi. Ayrıca, Gazze katliamlarına maruz kalan masum insanların durumuna dikkat çekerek, Türkiye’den İsrail’e sevk edilen 54 maddeye kısıtlama getirilmesini olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Özellikle ‘Uçak Benzini ve Jet Yakıtı’nın kullanılmasıyla ilgili olarak endişelerini dile getirdi ve kararın geç alındığını belirtti.
Erbakan, hükümetin sadece 54 maddede değil, tüm ticari alanlarda İsrail’e kısıtlamalar getirmesi gerektiğini ve Malatya Kürecik Radar Üssü ile İncirlik Üssü üzerinden İsrail’e muhtemel silah sevkiyatını durdurması gerektiğini açıkladı. Ayrıca, İsrail’e Türkiye üzerinden sevkiyat yapması muhtemel diğer ülkelere de karşı önlemlerin alınması gerektiğine ve D-8 ülkeleri ile olağanüstü toplantı yapılmasının önemine vurgu yaptı.
Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’nin ‘Demokrasi Yardım Diyaloğu’nun eş başkanlığı ve ‘Ilımlı İslam’ kavramının sözcülüğü görevlerini bir an önce iade etmesi gerektiğini milletin arzusu olarak belirtti. Ayrıca, yerel seçim sürecinde İstanbul adayını çekmek için AK Parti’ye 3 şart sunduğunu hatırlattı. Bu şartlar, İsrail’le ticaretin sonlandırılması, Malatya Kürecik Radar Üssü’nün kapatılması ve emekli maaşının 20 bin TL’ye çıkarılmasıydı.
Türkiye’nin İsrail’e ticarette kısıtlama getirdiği ürün grupları arasında alüminyum teller, boyalar, çelik borular ve çubuklar, beton mikserleri gibi birçok ürün yer alıyor. Bu kısıtlamaların Türkiye’nin İsrail politikasında önemli bir dönüm noktası olduğu ve bu adımların masum insanları korumak adına atıldığı belirtiliyor.
