Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Şili Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilen 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıyan kararın geçersiz olduğu belirtildi. Tarih verilerek ifade edilen bu kararın, parlamentoların tarihi yorumlama ve yargılama yetkisine sahip olmadığı ifade edildi. Kararın soykırım suçunu sadece yetkili bir mahkeme tarafından hükme bağlayabileceği 1948 BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne aykırı olduğu vurgulandı.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, Şili Temsilciler Meclisi’nin aldığı kararın 1915 olaylarını soykırım olarak nitelendirmesinin hukuken geçerli olmadığı belirtildi. Aynı zamanda, bu kararın soykırım suçunu sadece uygun bir mahkeme tarafından kanıtlanabileceği önemle vurgulandı. BM’nin 1948 tarihli Soykırım Suçunu Önleme ve Cezalandırma Sözleşmesi, bu tür suçların yargı yetkisini belirlemiştir ve parlamentoların bu konuda karar almasının yasal dayanağı olmadığı ifade edildi.
Şili’nin aldığı kararın hukuki açıdan geçersiz olduğu vurgulanan açıklamada, bu tür konuların tarihsel kaynaklara dayandırılarak objektif bir şekilde ele alınması gerektiği belirtildi. Tarihi olayların yanlış yorumlanmasının, geçmişte yaşanan acıları ve trajedileri sulandırabileceği ve gerçeklerin gölgelenmesine neden olabileceği ifade edildi. Bu nedenle, 1915 olayları gibi tarihi konularda tarafsız ve objektif bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulandı.
Türkiye’nin bu konuda tavrının net ve kararlı olduğu belirtilen açıklamada, ülkenin tarihi gerçeklerin korunması ve doğru bir şekilde aktarılması konusundaki kararlılığının devam edeceği vurgulandı. Türkiye’nin soykırım suçunu reddettiği ve bu olayların sorumluluğunu kabul etmediği ifade edilerek, bu tür kararların uluslararası hukuk normlarına aykırı olduğu vurgulandı.
Sonuç olarak, Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, Şili Temsilciler Meclisi’nin 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak nitelendiren kararının hukuki olarak geçersiz olduğu vurgulandı. Bu tür konuların ancak yetkili mahkemeler tarafından ele alınabileceği ve tarihi olayların tarafsız bir şekilde ele alınması gerektiği önemle belirtildi. Türkiye’nin tarihi gerçekler konusundaki kararlılığının devam edeceği ve soykırım suçunu reddettiği vurgulandı.