Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin kuruluş yıllarında köy ve kır toplumu niteliğine sahip bir ülkede yaşamaktaydı. 1927 yılındaki nüfus sayımına göre ülkenin %76’sı köylerde ikamet ediyordu. Mustafa Kemal, “Köylü milletin efendisidir” sözüyle köylülerin önemini vurgulamıştır. Ancak, CHP’nin tek parti döneminde köylülere yönelik ayrıcalıklı bir muamele görmemeleri dikkat çekicidir.
1950’li yıllarda gerçekleşen seçimlerle Demokrat Parti iktidara geldi ve ülkede köklü değişimler yaşandı. Sanayi alanında yapılan yatırımlar, barajlar ve elektrik santrallerinin kurulmasıyla kırsaldan kente doğru bir nüfus akışı başladı. Bu dönemde işçi sınıfının oluşmasıyla birlikte ekonomik yapıda önemli değişiklikler yaşandı.
CHP’nin üçüncü lideri Bülent Ecevit döneminde işçilerin yaşadığı sefalet ve maddi sıkıntılar dikkat çekici hale geldi. Ecevit hükümetlerinde artan işsizlik, zamlar ve ekonomik sıkıntılar işçileri olumsuz etkiledi. CHP’nin işçilere ve emekçilere yönelik politikaları eleştirilere neden oldu.
Son yıllarda AK Parti iktidarıyla ekonomik anlamda rahatlayan işçiler, CHP’nin yerel seçim sürecindeki tutumlarıyla karşı karşıya kaldı. Özellikle belediye işçilerinin kovulması ve düşük ücretler nedeniyle CHP’nin politikaları eleştiri konusu oldu. CHP’nin kadın kolları kurultayında yaşanan olaylar, Özgür Özel’in emekçilere karşı tavrını bir kez daha gözler önüne serdi.
CHP’nin tarihinde işçilere ve emekçilere karşı elitist tutumunun değişmediği ve hala devam ettiği görülmektedir. Özgür Özel’in işçilere yönelik tutumu, geçmişteki elitist yaklaşımları hatırlatmaktadır. CHP’nin emekçilere karşı tutumu, partinin değişmeyen tavrını ortaya koymaktadır.