Londra’da yapılan duruşma, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın ABD’ye iadesi konusunda alınacak kararın itiraz edilebileceğine dair bir kararla sonuçlandı. ABD’ye iade edilmesi durumunda 175 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilecek olan Assange hakkında yapılan bu karar, tartışmalara neden oldu. İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin verdiği kararla birlikte gözler, Assange’ın iade edilip edilmeyeceğine odaklandı.
Duruşmada ABD’nin Assange hakkında İngiltere’ye verdiği güvenceler ele alındı. Yüksek Mahkeme, Assange’ın güvenceleri göz önünde bulundurarak iade talebini temyiz mahkemesine götürebileceğine ve hukuk önünde eşit olmayacağı endişelerin temyize taşınabileceğine hükmetti.
Assange’ın eşi Stella Assange, kararın ardından yaptığı basın açıklamasında bu kararı memnuniyetle karşıladı. Eşinin hapiste olmasını demokratik ilkeler ve gazetecilere yönelik bir saldırı olarak tanımlayan Stella Assange, kararın doğru olduğunu ve ailesini rahatlattığını belirtti.
Assange, eşinin hapiste olmasının ne kadar devam edebileceği konusunda endişelerini dile getirdi. ABD Başkanı Joe Biden’ın, bu davanın utanç verici olduğunu kabul ederek mesafe koyması gerektiğini belirtti ve eşinin serbest bırakılması, davadan vazgeçilmesi, tazminat ödenmesi ve Nobel Ödülü verilmesi gerektiğini savundu.
Avukatlar, Assange’ın ABD vatandaşlarıyla eşit muamele göremeyeceğini iddia ederken, Assange’ın idam edilmeyeceği güvencesini de sorguladılar. Yüksek Mahkeme’nin 2021’de ABD’ye iade edilebileceğine hükmetmesiyle başlayan süreç, bir dizi temyiz kararı ve itirazlarla devam etti.
Assange’ın avukatları ve destekçileri, ABD’ye iadesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceğini öne sürerken, ABD tarafı ise hapis cezasının 4 ila 6 yıl arasında olabileceğini iddia etti. Yüksek Mahkeme, ABD’nin sağladığı güvencelerin tatmin edici olup olmadığını belirlemek için gelecekte bir karar vereceğini açıkladı.