ABD ve İngiltere, Yemen’de bulunan İran destekli Husi isyancıların kontrolündeki başkent Sana’ya yönelik hava saldırıları düzenledi. Habere göre, El-Mesire televizyonlarından yapılan açıklamaya göre ABD ve İngiltere’nin saldırıları gerçekleştirdiği belirtildi. Ancak saldırılar hakkında detaylı bilgi verilmediği gibi, ABD ve İngiltere’den de henüz resmi bir açıklama gelmedi.
Husi isyancılar, 31 Ekim 2023 tarihinde İsrail’in Gazze’ye yaptığı saldırıların ardından Yemen açıklarında İsrail’e bağlı olduğu iddia edilen ticari gemilere el koyma ve insansız hava araçları ile saldırılar düzenleme kararı aldı. Bu süreçte ABD güçlerinin Yemen’den atılan füzeleri ve kamikaze dronları etkisiz hale getirdiği belirtilirken, bu durum nedeniyle birçok denizcilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, deniz ticaretinin güvenliğinin tehdit altında olduğunu düşünerek 18 Aralık 2023 tarihinde “Refah Muhafızı Operasyonu” adında uluslararası deniz görev gücü oluşturdu. Kızıldeniz’de Husilere ait olduğu belirtilen 3 sürat teknesi ABD helikopterleri tarafından ateş altına alınırken, 10 Ocak’ta ise Husilerin ABD’ye ait bir gemiye füze ve kamikaze dronlarla saldırı gerçekleştirdiği duyuruldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, bu saldırıların sona erdirilmesi için ABD ve Japonya tarafından sunulan öneriyi kabul etti.
Süveyş Kanalı aracılığıyla Avrupa ile Asya arasındaki ticaretin yaklaşık yüzde 12’sinin gerçekleştirildiği Kızıldeniz bölgesinde yaşanan olaylar, uluslararası ticaretin seyrini ciddi şekilde etkileyebilecek öneme sahiptir. Bu nedenle, bölgedeki istikrarsızlık ve çatışmaların bir an önce sonlandırılması ve taraflar arasında diplomatik çözümlerin bulunması gerekmektedir.
Sana’daki hava saldırıları, Yemen’deki iç savaşın ve bölgedeki çatışmaların karmaşıklığını artırmaktadır. Uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi ve tarafları barışçıl bir çözüm bulmaya teşvik etmesi önem taşımaktadır. Son olarak, bölgede yaşanan çatışmaların sadece yerel değil, küresel ölçekte de önemli etkileri olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, diplomasi ve uzlaşı yoluyla çözüm bulunması büyük bir öneme sahiptir.
